TÜRK DÜNYASI.....

Moskova'dan Pekin'e ve oradan Tahran'a sonra Tahran'dan Moskova'ya doğru bir hat çizilip, bu üç nokta birleştirildiğinde, ortaya Türk Devlet ve Topluluklarını bütün yer altı ve yer üstü servetleri ile içine alan bir üçgen ortaya çıkar.İşte bu "üçgen", Türk Dünyasının ölüm üçgenidir.Bu üçgen, Türkiye ve Türk Dünyası'nın kaygısını duyan diğer Türk Cumhuriyet ve topluluklarını yıllarca devamlı uğraştıracaktır.Biz Türk Dünyası'nın problemlerini halletmeye çalıştıkça, bu "üçgen", bize ve Türk Dünyasına devamlı olarak problem üretecektir.

Çin'in gazeteleri, 2 Mart 2000 tarihinde hep bir ağızdan Rusya ile Çin arasında kurulacak stratejik işbirliğinin getireceği yararlardan övgü ile bahsetmeye başladı.Çin'in resmi yayın organı Halkın günlüğü Çin-Rus stratejik işbirliğini alkışlayan gazetelere öncülük ediyor.Çin ve Rusya arasında yapılacak zirve toplantısının hazırlıklarını tamamlamak için birbirlerine yüksek seviyeli hükümet yetkililerini gönderiyorlar.Zirve toplantısında hangi konuların ele alınacağı gizli tutuluyor.Sızan haberlerde ele alınacak konuların ilk sıralarını petrol ve silah üretimi almaktadır.

Çin ile Rusya'nın ortak bir strateji üzerinde anlaşarak uzun zamanda gerçekleştirmek istedikleri fakat çeşitli sebeplerle tehir edilen büyük zirve toplantısı dünya dengelerini sarsacak konular ele alacak.Çin'in resmi görüşünü yansıtan Halkın günlüğü gazetesinde arka arkaya yayınlanan seri yazılarda Çin ve Rusya'nın uluslararası sahada ve ekonomik konularda yapacakları işbirliğinin her iki ülkenin yararına olacağı konularının altı çiziliyor.

Yapılacak zirvenin politik boyutları anlatılırken Çin'de ciddi olarak ilk defa İkinci kutuptan bahsediliyor.Kurulacak "ikinci kutup"un ana gayesinin "adil ve akla uygun yeni bir dünya düzeni" olduğu Halkın günlüğü gazetesinin makalelerinde yer almakta ve Çin'in resmi görüşünü yansıtmaktadır.

3 Mart 2000 tarihinde yüksek görevli bir Çin heyeti Moskova'da hükümet yetkilileriyle görüşmeler yaparken, aynı şekilde Moskova'dan bir heyet de Pekin'de görüşmeleri sürdürüyordu.Son birkaç hafta içinde sekizinci defa görüşen bu grupları Çin ve Rus liderleri arasında geçirilecek yüksek seviyeli görüşmenin hazırlıklarını yapıyorlar.Bütün bu hazırlıklar Rusya ile Çin arasında güçlü bir stratejik işbirliği kurulacağının belirtileri olarak değerlendiriliyor. Çin ve Rusya Amerika'nın gücüne karşı koyamıyacaklarının bilincinde hare ket ediyorlar.Pekin ve Moskova birlikte stratejik işbirliğine gittikleri zaman, Amerika ve Batı'nın karşısında aynı anda büyük problemler çıkarabilirler.Rusya ve Çin 1992'den beri sözde sözde stratejik işbirliği içinde olduklarını söyleyip duruyorlardı ve Amerika'nın körfezde(Basra) ve Balkanlar da uyguladığı politikaya karşı pek etkili olamadılar.Hem Rusya hem de Çin bütün enerjilerini Orta Asya'da etkili olmak için harcadılar.Onların hedefleri Orta Asya'daki yer altı servetleri üzerinde söz sahibi olmaktı.Şimdiye kadar, Rusya ile ilişkilerde Çin hep mesafeli hareket ediyor ve Moskova'ya pek yakınlaşmıyordu. Beklenmedik bir anda Pekin açık olarak Moskova ile yakınlaşmayı ve hatta bunu kısa zamanda gerçekleştirmeyi iste yen tavırlar sergilemeye başladı.Pekin,resmi yayın organı Halkın günlüğü gazetesinde "Global stratejik sakinlik ve bölgesel güvenlik" için Rusya ile Çin arasında mutlaka bir işbirliğinin şart olduğunu savundu.Geçen son 14 ay içerisinde Amerika'nın Kosova ve Basra körfezindeki hareketlerine dikkati çeken Halkın günlüğü gazetesindeki makalelerde bağımsız devletlerin toprak bütünlüğünü ve insanların arzuları dışında yapılan hareketlerin karşısında olduğunu beyan eden Çin, Rusya ile işbirliğine gidilmesini savundu.Halkın günlüğü gazetesinde bu makalelerin yayınlandığı günlerde, Çin Dış İşleri Bakanı Tang Jiakxuan Moskova'yı ziyaret ederken, Rusya'nın Başbakan Yardımcısı Ilya Klebanov'da 1 Mart 2000 de Pekin'e resmi bir ziyarette bulundu. Planlanan bu yüksek zirve görüşmesinde Rusya'nın Çin'e reaktörlerinin ihtiyacı olan nüleer yakıt vermesi, Moğolistan üzerinden Çin'e petrol boru hattı çekilmesi,Pekin'e Rusya'nın geliştirilmiş silah teknolojisinin satılması, bunların karşılığında Çin'den döviz temin edilmesi ve iki ülke arasındaki işbirliğinden doğacak ekonomik gelirlerden Moskova'nın pay almasıyla ilgili meselelerin masaya yatırılacağı tahmin ediliyor.

Çin ordusunun elinde dünya standartlarına uygun silahları olmadığı gibi, dünya ordu Larıyla rekabet edebilecek bir orduya sahip olmakta Pekin zorluk çekiyor.Rusya, döviz karşılığında Çin'e ihtiyacı olan bu silah ve askeri alt yapıyı temin edebileceğini kaydediyor.

En son dökümanlara bakacak olursak Çin her yıl Rusya'dan 2 milyar dolar tutarında çeşitli silahlar alıyor.Pekin ordusunun ihtiyacı olan silahların % 70'i Moskova'dan temin ediliyor.

Alınan askeri malzeme ve ihtiyaçların başında Suhoi Bombarduman uçakları gelmektedir.

Kendisini 21. Yüzyılın en korkulu ülkesi pozisyonuna sokmaya çalışan Çin Halk Cumhuriyeti, dünya arenasında Amerika ile boy ölçüşebilmek için kendisinin hava kuvvetlerini güçlendiriyor.Modernizasyon hareketini süratle tamamlamaya çalışıyor.Amerika da dahil olmak üzere tüm dünyayı nüfusunun kalabalık olmasına güvenerek tesir sahasına almaya çalışan Pekin'de, Çin hava kuvvetleri komutanı General Liu Shunyao Çin'in nihayi hedefini açıklamaya çalışırken, Çin hava kuvvetlerinin bundan sonra bölgesel savunma stratejisini tamamen terk ederek kendi sınırları dışındaki bölgelerin de savunmasını üstlenecek bir yapıya göre yeniden teşkilatlanacağını kaydetti.Konuyla ilgili olarak Çin-Amerikan ilişkileri uzmanı John Pomfret, Washington Post gazetesindeki yayınlanan raporuna göre Çin'in savaş uçaklarının havada ikmal yapan teknolojik yapısını tamamlamasıyla, Çin Hava Kuvvetleri, Güney Çin Denizi'ni tamamen kontrol altına alabilecek bir konuma getirildi.

Hava ve Deniz Kuvvetlerinin yanında Çin Kıtalar arası bataryaları da gücünü kıtalar arası hedefleri vurabilecek bir konuma getirildi.Geçtiğimiz yaz denenen Donfeng-31 adlı Kıtalararası nükleer başlıklı füze 7500 km uzaklıktaki bir hedefe ulaşabileceğini gösterdi.Amerika'nın Asya üzerindeki üstünlüğüne son vermek isteyen Çin, Rusya'dan son model vurucu ve tahrip gücü yüksek silahlar almaya devam ediyor. Uluslararası standartlara uygun bir savaş uçağı geliştirmekte zorluklarla karşılaşan Çin, Rusya'dan satın aldığı SU-27 tipi savaş uçaklarıyla hava kuvvetlerini donatıyor.Çin, 1 milyar dolar harcayarak Rusya'dan 40 tane SU-SU-30 savaş uçağı satın aldı.Bu uçaklar 2000 yılında teslim edilecekler.Çin, ayrıca 200 tane SU-27 üretmek için Rusya'dan lisans aldı.

Rusya, Çin'in ihtiyacı olan petrolu karşılayacak güçte ve konumdadır.1996'dan beri her yıl Çin Rusya'dan 40 milyon ton ham petrol ve ham ürünleri satın almaktadır.China Daily Gazetesinin yazdığına göre bu 40 milyon ton Çin'in ihtiyacının % 20'sini karşılamaktadır.

Moğolistan üzerinden Çin'e çekilecek bir boru hattı ile Sibirya petrollerinden yılda Pekin'e 30 milyon ton petrol satılabileceği kaydedilmektedir.Bu konu ile ilgili görüşmeler heyetler arasında devam etmektedir. Çin'in"eski muhafızları" olarak bilinen liderleri, Amerika'ya muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durabilecek güçlü bir Çin görmek istiyorlar.NATO ve Batı ülkeleri Rusya'ya Baltık ülkeler ve Moskova'nın Ukrayna'yı tehdit etmesinden sonra sıkıştırmaya başlarken, diğer taraftan Tayvan'ın bağımsızlığına son vermek ve onu işgal etmeye çalışan Çin'i kıskaca almaya çalışmaktadır. Amerika ise müttefik ülkelerle Pasifik Okyanusu'nda stratejik taktik nükleer füze rampaları yerleştirerek Çin'i baskı altında tutmaya devam ediyor. Çin ve Rusya ekonomik, politik ve askeri güç bakımından Amerika ve müttefiklerine karşı koyacak güçte değiller.Çin, kendi sahil sularının dışında herhangi bir deniz harekatına cevap verecek güce sahip değildir.Rusya, Çin-Tayvan krizi başgösterdiği andaPekin'e savunma sistemleriyle yardım etmeyi planlıyor. Böyle bir anda Çin'e gereken silahları temin etmeyi düşünen Rusya, bunun karşılığında Çin'den kendisinin ihtiyacı olan dövizi temin etmiş ve böylelikle iç ekonomik sıkıntılarına bir derece yardım sağlamış olacaktır.

Amerika ve müttefiklerine karşı ikinci kutbu oluşturmak için stratejik işbirliğine gitmeye çalışan Pekin ve moskova'nın bu gayretlerinin sonuç vermesi 10 belki de 20 yıl çeker. Bu stratejik işbirliğini başlatmak ve bunu temin etmek tamamen birbirinden ayrı iki şeydir.Çin ve Rusya'nın böylesine istilacı emellerle bir araya gelip stratejik işbirliğine giderek ikinci kutbu yaratmaya teşebbüs etmeleri, hiç şüphesiz Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı müttefiklerini de bazı ciddi tedbirler almaya mecbur edecektir.