MİLLİ YEMİN
|
| | Ali Kınık Bozkurt Töresi | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Kür Şad Başkan
Mesaj Sayısı : 37 Kayıt tarihi : 20/03/08 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Ali Kınık Bozkurt Töresi Cuma Mayıs 02, 2008 1:06 am | |
| Bozkurt Töresi Bir kurt görün bu gece, rüyanız parçalansın Bir kutsal ışık görün, riyanız parçalansın Bir Bozkurt pençesiyle mayanız parçalansın Beni görün bu gece, bir kurt görün, bir beni Bize artık susmak yok bir kurt vurun bir beni
Elin ekmeği ile yaşayan kurt kahrolsun Boynunda tasma izi taşıyan kurt kahrolsun Kar yağmış dağlarına, üşüyen kurt kahrolsun Kahrolsun kurt postunu giyen yalancı kuzu Dağıtanlar kahrolsun kurt sesli ordumuzu
Ne düşlerimiz vardı, bir karayel savurdu Deli taylarımızı hain oklar devirdi Yoksa hata yaptıkta Tanrı mı yüz çevirdi? Ey kurt soylu milletim, ey Tanrı’nın kırbacı! Bu düzene kanmayın, andolsun ki yalancı
Kaç kere kuşatıldım, dara düştü umudum Bayrak gibi devrildi, yere düştü umudum Tanrı’ya dua ettim, kurtlar gibi uludum Dedim, bu hüsran artık sonuncu olsun, en son Dayanacak sabrım yok, yüreğim Ergenekon
Hani, Çinli katuna kanan kağan vardı ya? Hani, şehzadeleri bir bir boğan vardı ya? Ve tek kalıp sütünü kurttan sağan vardı ya? Bu destanda ben kimim, siz kimsiniz a beyler? O susuş neler saklar, bu feryat neler söyler?
Bir gün yerin üstüne gece örtüldüğünde Binlerce tutsak Bozkurt ipten kurtulduğunda Mahşeri çığlıklarla gökler yırtıldığında Bu bizim dönüşümüz, destanımız olacak Doğmamış çocuklara şerefimiz kalacak
Ey, öz çocukların boynunu sıkan düzen! Hak kırbacıyla halkın canını yakan düzen Devşirme dervişlere tekke bırakan düzen Her hesabın bir tersi, her zulmün süresi var Bir tilki hükmü varsa, birde kurt töresi var BİR BOZKURT TÖRESİ VAR!!! | |
| | | Kür Şad Başkan
Mesaj Sayısı : 37 Kayıt tarihi : 20/03/08 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Türk'ten Tanrı'ya Elçi Cuma Mayıs 02, 2008 1:11 am | |
| "ELÇİBEY'E"
Yüce Tanrı,Türk’ü artık arada koymayacak Bir fark vermiş ve bu farkı geçmişe saymayacak İki başlı söz olacak,hiçbir baş caymayacak Yollayan bey,gidilen bey,ve de giden elçi bey Türklük için Tanrımıza elçi gitti Elçibey Bey,milletin baki kalsın Yolun,bahtın açık olsun Ardınsıra gelen erler, Beyler,seni beyce bulsun
Dediler ki,bir göç oldu,dağlarca sustum durdum Bir çift kızıl karanfili bağrıma bastım durdum Kuş kaçırmaz kementleri boynuma astım,durdum Ağ yeleli bir at ile göğe çattı Elçibey Türkler için gök Tanrı’ya elçi gitti Elçibey Beyim gider,kırk atlıdır Atlar altın kanatlıdır Heybesinde gözyaşı var Beyimin yükü kutludur
Dedim beyim,aman beyim,yüreği koca beyim Başı dağlar gibi kırçıl,dağlardan yüce beyim Dün,aşikar;yarın,mechul;ya bu hal nice beyim? Bir tek Tanrı bilir dedi,yolu tuttu Elçibey Türkler için Tanrı’mıza elçi gitti Elçibey Beyim dağlardan geçecek Kutlu sulardan içecek Açlar ekmek dilenende Kandan bir sofra açacak
O,Tanrı’ya balaların derdini anlatacak Kırkbir parçaya bölünen yurdunu anlatacak Şu dünyanın namerdini,merdini anlatacak Ölümlerle ölmeyecek bir yiğitti Elçibey Türklük için gök Tanrı’ya elçi gitti Elçibey Bir ak uçmak,kara haber Kırk Bakü’yü altüst eder Yas mı tutsam,toy mu etsem Bey,Tanrı’ya elçi gider
Kapkaranlık bir gecede üç parça ay doğanda Göğün bütün yıldızları yeryüzüne ağanda Bütün acun darlanarak bir yüreğe sığanda Bir susuşla obalara veda etti Elçibey Türklük için gök Tanrı’ya elçi gitti Elçibey Beyimin başında börkü Dilinde Türkçe bir türkü Erkeklerin ürkeklerden Veda vakti çıkar farkı
Bir millet ki,sevenini nazdan bıktırır oldu Bir millet ki,sevenini yere baktırır oldu Ve bir millet,aşığını dara çektirir oldu Sevdiğini ne terketti,ne unuttu Elçibey Türkler için gök Tanrı’ya elçi gitti Elçibey Beyimin hançeri gümüş Ne kın görmüş,ne gün görmüş Şimdi hançeri belinde Namluya ömrünü sürmüş
Şehit yurdu,benim yurdum,ben de Karabağlı’yam Kaderini kanla yazan bir milletin oğluyam Lakin,neçe şehit verem,neçe kara bağlıyam? Bir fermana ömrü üzre imza attı Elçibey Türklük için gök Tanrı’ya elçi gitti Elçibey Bu vedayı kanla yazın Telini kırın kopuzun Karabağ’dan gül derleyin Beyimin yolu çok uzun
Sual ettim,beyim dedim,kavaktan da yay olur mu? Bu devran ne yaman devran,çingeneden bey olur mu? Bu devrana uyanların,soyu asil soy olur mu? Ne,devir bu devir dedi,ne sabretti Elçibey Türklük için Tanrımıza elçi gitti Elçibey Atının nalları çelik Yeleleri belik-belik Yorulanda,yağmur yağar Göğün kırkbir yeri delik
Bu ateş de yüzbin çerağ yakmazsa yazık bize Bir el burca tek bayrağı çekmezse yazık bize Bu milletten bir tek Hakan çıkmazsa yazık bize Türk’ün ömrü bir gün değil,doğdu,battı Elçibey Türkler için gök Tanrı’ya elçi gitti Elçibey Beyim,halımızı söyle İki yolumuzu söyle Bir el atsak,bin umutla Düşen dalımızı söyle Şu bozulan töremizi Ve de ilimizi söyle Yatak odamıza giren Dünkü kulumuzu söyle Yirmisinde saçlarını Yolan dulumuzu söyle Örselenmiş kanadımız Kırık kolumuzu söyle Bir çözülmez zincir ile Bağlı dilimizi söyle | |
| | | Kür Şad Başkan
Mesaj Sayısı : 37 Kayıt tarihi : 20/03/08 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Gözlerini Getir Cuma Mayıs 02, 2008 1:12 am | |
| Gözlerini Getir Gözlerini getir yarı umutsuzluğum Yaprak gibi döküleyim önüne Solayım, beter olayım Gözlerini getir, Öleyim... Bilmeden çocukça sevildiğini, Ve bayram sabahınca beklendiğini, Kaf Dağı’ndan güneş getirir gibi, Gözlerini getir. Getir gözlerini, Öleyim... Kimsesizim, İlk kez bu kadar suskunum Sana söyleyemiyorum Yıldızlara uzanmışım her akşam Ve bağlanmış, Ve kınanmış, Ve hep karşında yitirmişim. Ne olur, gözlerini getir Ustam! Getir gözlerini, Öleyim... Ben biraz şairim, biraz divane, Çarmıha gerseler öldüremezler Sırrım saçımda değil, yüreğimdedir İstersen dost, istersen düşman gibi Gözlerini getir. Ustam! Getir gözlerini, Öleyim... Ben yine kaybettim, görmüyor musun? Şafak yangınından yaralı çıktım Ve ben ustam, Gözlerinle yakılası bir şiire başladım Kaçtıkça sana döndüm. Ve artık gülü bıraktım, Menekşe yaprağını, Kitaplarımı, Suskun maceramı... Bu şiir bitsin Bana, peşini bıraktığım bir hayatı değil, Gözlerini getir. Ustam! Getir gözlerini, ÖLEYİM... | |
| | | Kür Şad Başkan
Mesaj Sayısı : 37 Kayıt tarihi : 20/03/08 Yaş : 36 Nerden : Bursa
| Konu: Satan Utansın Cuma Mayıs 02, 2008 1:15 am | |
| Satan Utansın Kendi öz yurdumda ben miyim garip? Beni bir köşeye atan utansın Eğilmiyor diye,kurdu hor görüp, İti el üstünde tutan utansın!..
Oğlumuz sokağa itiliyorken, Ve kanına zehir katılıyorken Yolda kızlarımız satılıyorken Yatağında rahat yatan utansın!..
Ne canım mühimdi,ne de rahatım Ne kanım kıymetli,ne de hayatım Ne bedelim vardı,ne de fiyatım Beni üç kuruşa satan utansın!..
Ben asiydim,ıslah edemezlerdi Kurtların üstüne gidemezlerdi Böyle koyun gibi güdemezlerdi Beni bu sürüye katan utansın!..
Namusumuza el uzatan varsa, Böyle durur muyduk,dünyalar dursa Şu bayrak yerlerde çiğneniyorsa Ayağa kalkmayan vatan utansın Bu devri yıkmayan vatan utansın!.. | |
| | | | Ali Kınık Bozkurt Töresi | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|